3- Adet kanaması ile birlikte yumurtalıklardan birinde yumurtayı içinde bulunduran küçük keseciklerden bir tanesi FSH hormonunun etkisiyle büyümeye başlar.
4- Aynı zamanda estradiol hormonu adet kanaması ile birlikte dışarı atılacak olan rahim iç tabakasının kalınlaşmasını sağlar.
5- Belirli bir büyüklüğe gelen keseciğin duvarı LH hormonu miktarının en üst seviyeye ulaşmasından yaklaşık 36 saat sonra çatlar ve keseciğin içinde bulunan yumurta dışarıya atılır.
Yumurtanın keseciğin içinden dışarıya atılmasına yumurtlama (ovulasyon) denilmektedir.
6- Yumurtlama olduktan sonra yumurta ile sperm karşılaşırsa gebelik oluşur ya da karşılaşmadığı taktirde yaklaşık 14 gün sonra adet kanaması meydana gelir.
7- Yumurtlamadan yaklaşık 7 gün sonra progesteron hormonu miktarı adet döngüsü içindeki en üst seviyeye ulaşır.
Bu nedenle yumurtlamanın olup olmadığı progesteron hormonu miktarının kanda ölçülmesiyle tespit edilebilir.
9- Progesteron hormonu miktarı adet döngüsü içinde en üst seviyeye ulaştıktan 7 gün sonra adet kanaması gerçekleşir. Adet kanamasının başlaması ile bir adet döngüsü tamamlanır ve yeni bir adet döngüsü başlar.
Düzenli olarak adet gören bir kadında yukarıda anlatılan olaylar her adet döngüsünde tekrarlanmaktadır.
1- Polikistik over sendromu’nda FSH, LH, Estradiol ve Progesteron hormonlarının miktarları normal bir adet döngüsünden farklı olarak döngünün belirli günlerinde değişiklik göstermemektedir.
2- Bu nedenle yumurtayı taşıyan küçük keseciğin büyümesi ve keseciğin duvarının çatlaması olmamaktadır.
3- Yumurta keseciğin içinden dışarı atılamadığı için yumurtlama olmamakta (anovulasyon) veya daha geç (oligoovulasyon) olmaktadır.
4- Bu nedenle cinsel ilişki sırasında ortamda sperm ile karşılaşacak yumurta olmadığı için gebelik oluşmamaktadır. Bu durumda gebelik oluşmamakla birlikte yumurtlama olmadığı için adet kanaması da meydana gelmemektedir.